Hülya Keskin Oruçoğlu
AKP’li milletvekillerinin ‘kentsel dönüşümü hızlandırma’ iddiasıyla Meclis’e sunduğu yasa teklifi, ‘bireysel mülkiyet hakkı ihlali’ tartışmalarını da beraberinde getirdi. Teklifte ‘rezerv yapı alanı’, ‘kat maliklerinin anlaşma oranı değişmesi’ gibi çok sayıda önerinin yeni mağduriyetler yaratabileceği vurgulandı.
‘HAK KAYIPLARI ARTAR’
Kat maliklerinin anlaşma oranının 3’te 2’den salt çoğunluğa çekilmesini değerlendiren Avukat Onur Cingil, “Bu durum, hak sahiplerini birbirine düşürebilir. Dava sayıları, hak kayıpları artar. Salt çoğunluk konusu meseleyi daha da kangren hale getirebilir” diye konuştu. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açılan davalarda en fazla cezayı ifade özgürlüğünün ardından mülkiyet hakkı ihlali kapsamında aldığını söyleyen Cingil, “Teklifin yasalaşması halinde ‘müteahhitler artık yaşadı’ diyebiliriz” dedi.
OLMAYAN PROJEYE İMZA
Asıl problemlerin plan, proje ve sözleşme süreçlerinde yaşandığını söyleyen kentsel dönüşüm avukatı Cingil, “Vatandaş, yalnız bırakılıyor. Proje görülmeden insanlardan imza alıyorlar. Plan değişikliğinde şeffaflık yok. Vatandaş da ne bakanlığa ne TOKİ’ye ne de müteahhide güveniyor” diye konuştu. Teklifte rezerv yapı alanı niteliğinin ‘paramparça’ edildiğini söyleyen Cingil, “Neden riskli alanlar hep E5 kenarında, metro güzergahında çıkıyor? Deprem ve can güvenliği kavramları, adeta bir Truva atı gibi kullanılarak dönüşüm mahallelerine giriliyor. Bu kavramlar rant kapısını açabilmek için kullanılıyor” dedi.
Avukat Onur Cingil, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açılan davalarda en fazla cezayı ifade özgürlüğünün ardından mülkiyet hakkı ihlali kapsamında aldığını söyledi.
‘Dönüşüm bir yoksulluk problemi salt çoğunluk yerine destek gerekli’
“Dönüşümü insanların yapamamasının en önemli sebebi Türkiye’deki ekonomik durum. Çünkü, dönüşüm bir yoksulluk problemidir” açıklamasını yapan Cingil, “Bugün 100 metrekarelik bir konutun maliyeti 1.5-2 milyon liraları buluyor. Dolayısıyla vatandaş maliyetini cebinden çıkarıp veremiyor, krediler de çok fazla. Salt çoğunluk yerine, kentsel dönüşüm ile ilgili destekler, düşük krediler, AB projesi ya da Dünya Bankası fonu ekseninde desteklerle insanların kentsel dönüşüme teşvik edilmesini beklerdim” diye konuştu.