Bennu asteroidinden gelen toz parçacıkları, Güneş’ten bile yaşlı çıktı

5 Eylül 2025

Uzay araştırmalarında heyecan verici bir döneme daha tanıklık ediyoruz. NASA’nın OSIRIS-REx göreviyle Bennu asteroidinden Dünya’ya getirilen örnekler, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Yapılan detaylı analizler, bu örneklerin Güneş’ten bile daha önce oluşmuş yıldız kalıntılarını içerdiğini ortaya koydu. Bu keşif, Bennu’yu adeta Güneş Sistemi’nin oluşumuna dair ipuçları saklayan bir zaman kapsülüne dönüştürüyor.

2020 yılında Bennu’nun yüzeyinden örnek toplayan OSIRIS-REx uzay aracı, sadece birkaç saniyelik temasta çok değerli malzemeler elde etti. İncelenen bu mikroskobik parçacıklar arasında, yıldızlararası uzaydan gelen organik bileşikler ve Güneş’ten daha yaşlı yıldızlardan arta kalan tozlar da bulunuyor. Bilim insanlarına göre, bu maddeler Güneş Sistemi’nin oluşumundan önceki döneme ışık tutabilecek potansiyele sahip.

Araştırmayı yürüten ekiplerden biri olan Arizona Üniversitesi’nden bilim insanı Pierre Haenecour, Bennu’nun taşıdığı malzemelerin Güneş Sistemi’nin en erken evrelerinden izler taşıdığını ve bu örneklerin tüm kozmik tarih boyunca savrulmuş maddelerin bir araya gelmesinden oluştuğunu belirtiyor.

Nature Astronomy dergisinde yayımlanan bulgulara göre, Bennu’nun oluştuğu büyük asteroid zamanla parçalanmış ve bugünkü halini almış. Bu süreçte içeriğindeki buz, tozla etkileşime girerek asteroidin büyük bölümünü oluşturan mineralleri meydana getirmiş. İlginç bir detay ise, bazı tanelerin artık var olmayan yıldızlara ait kimyasal izler taşıması. Bunlar öylesine küçük ki, bir mikrometreden bile küçük, ancak içerdikleri sıra dışı kimyasal yapılar sayesinde tespit edilebiliyorlar.

Haenecour, bu tür tanecikleri bulmanın “samanlıkta iğne aramak” kadar zor olduğunu söylüyor; ancak elde edilen sonuçlar, Bennu’nun geçmişi hakkında son derece değerli bilgiler sunuyor.

Uzay aşınması Bennu’nun yüzeyini şekillendiriyor

Nature Geoscience’da yayımlanan başka bir çalışma ise Bennu’nun yüzeyindeki değişimleri mercek altına alıyor. Araştırmalara göre, milyonlarca yıl boyunca Güneş rüzgarı ve mikrometeorit çarpmaları, asteroidin yüzeyinde küçük kraterler ve erimiş kaya parçacıkları oluşturmuş. NASA Johnson Uzay Merkezi’nden Lindsay Keller, bu sürecin tahmin edilenden çok daha hızlı ilerlediğini ve bu bulguların yalnızca Bennu’ya değil, henüz keşfedilmemiş diğer asteroitlere dair ipuçları taşıdığını ifade ediyor.

Dünya’ya düşen meteorlar genellikle atmosferde yanarak parçalanıyor ve yüzeye ulaşanlar da kimyasal olarak değişime uğramış oluyor. Bu yüzden, doğrudan bir asteroidin yüzeyinden alınan bozulmamış örnekler, uzayın geçmişine dair en güvenilir bilgileri sunuyor. OSIRIS-REx görevi bu açıdan büyük bir adım. Görev kapsamında Bennu’nun yüzeyi detaylı şekilde haritalandı, mineral yapısı analiz edildi ve örnekler bu veriler eşliğinde toplandı. Bu da bilim insanlarına, sadece taş ve toz değil, aynı zamanda zengin bir jeolojik bağlam da sunuyor.